Kontenjanlar Yine Azalmadı!

Kontenjanlar Yine Azalmadı!

Değerli Meslektaşlarım,

Öncelikle hepinizi saygı ve sevgi ile selamlarım.

Ülkemizde son dört aylık süreçte hızlı bir erken seçim kararı ile Cumhurbaşkanlığı ve TBMM milletvekilleri seçimleri yaşandı. Sonrasında da  Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli yürürlüğe girdi. Bu değişimin  ülkemiz, halkımız ve mesleğimiz adına yeni kazanımlar sağlaması en büyük dileğimdir.

Birkaç ay önce Ankara ve Mersin'de eczanelerimize yönelik gerçekleştirilen saldırılar "eş değer" ilaç tartışmasını gündeme getirdi. Ankara Eczacı Odası (AEO) olarak biz de konu ile ilgili çok sayıda mecrada değerlendirmelerde bulunduk. Ben de Odamız tarafından yayımlanan DOZ Dergimizde konuyu bir kez daha değerlendirdim.

Sevgili Meslektaşlarım,

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)'nin düzenlediği ve çocuklarımızın hayatlarını fazlasıyla etkileyen sınavlar sonrası gençler, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından açıklanan kontenjan ve taban puanlarına göre tercih yapıyor, sonrasında hangi üniversitenin hangi fakültesine kayıt yaptırma hakkı kazandıklarını öğreniyorlar.

Eczacılık fakültelerinin kontenjanlarına ve sayılarına baktığımızda bu sayının giderek arttığını ve mesleğimiz adına kanayan bir yara haline geldiğini görüyoruz.

Bizler bu durumu sık sık değerlendirip, eczacılık fakülteleri sayı ve kontenjanlarının azaltılması ile ilgili talebimizi yetkili mercilere ilettik. Ancak YÖK tarafından ilan edilen kontenjanlara ve eğitim-öğretim yılı içinde öğrenci alan fakülte sayısına baktığımızda taleplerimizin ne yazık ki olumlu karşılanmadığını görüyoruz.

AEO olarak, ilimiz dahilindeki eczacılık fakülteleri dekanlarımız ile birlikte YÖK ile bir görüşme gerçekleştirdik. Yaptığımız görüşmede YÖK Yetkilileri; bundan sonraki süreçte yeni eczacılık fakültesi açılmayacağı, kontenjanların düşürüleceği ve taban puanların yükseltileceği konusundaki olumlu görüşlerini sözlü olarak ifade ettiler. Sonuçlara baktığımızda üzülerek, "Maalesef" demek zorunda kalıyorum…

Türkiye'de bulunan eczacılık fakülteleri dekanlarından oluşan konseyin konu ile ilgili düşüncelerini YÖK'e ayrıca yazılı olarak da gönderdiklerini biliyoruz.

YÖK'ün 2017 yılı verilerine göre, Türkiye ve KKTC'de eğitim veren eczacılık fakültesi sayısı 35 olarak görülüyor, bu sayının yeni açılacak üç eczacılık fakültesi ile birlikte 38'e çıkacağı da gelen bilgiler arasında. Bu fakültelerdeki kontenjanlar vakıf üniversitelerinde burslu, yarı burslu ve ücretli öğrencilere ayrılan kontenjan sayılarının ayrı ayrı belirlenmesi ile daha da artıyor.

Avrupa Birliği ülkelerindeki nüfus ve eczacılık fakültesi sayıları karşılaştırmasını içeren aşağıdaki tabloya baktığımızda en fazla eczacılık fakültesine sahip ülkenin Türkiye olduğunu görüyoruz.

 

Nüfus

Eczacılık Fakültesi Sayısı

Almanya

80.500

22

Çek Cumhuriyeti

10.500

2

Hollanda

16.800

2

İngiltere

63.200

25

İspanya

47.000

19

Türkiye

79.500

32

 

2018-2019 eğitim yılına ait YÖK tarafından ilan edilen tabloya baktığımızda, 2 bin 550 öğrencinin, eczacılık fakültelerinde eğitim alacağı görülmektedir.

2018-2019 eğitim yılı içerisinde puan sıralamasına göre ilk beşte yer alan eczacılık fakültelerine baktığımızda aşağıdaki tabloyu görüyoruz.

Üniversite

Ortalama Başarı Puanı

Kontenjan

Yeditepe Üniversitesi - İngilizce Tam Burslu

469,207

7

Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi- İngilizce Tam Burslu

459,260

5

Hacettepe Üniversitesi

446,390

120

Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi - Tam Burslu

450,135

10

Marmara Üniversitesi

449,785

110

 

Tablonun birinci sırasında yer alan Yeditepe Üniversitesi'nin ücretli ve yarı burslu öğrenci kontenjanları ile bu sayı 70'e çıkmaktadır ve  ücretli öğrencilerin kabul edildiği taban puan 442,330'dir.

Eczacılık fakültelerinin tamamının akredite olması, akredite olan fakültelerin de eş değer eğitim vermeleri çok önemlidir. Akredite olmayan fakültelerde gerekirse  öğrenci alımına ara verilmeli ve taban puanların yukarı çekilmesi sağlanmalıdır.

İşin aslına bakılırsa YÖK tarafından açıklanan taban puan ve kontenjan gibi kriterler ile burslu ve ücretli kayıt kriterlerini göz önünde bulundurursak ortaya çıkarılacak istatistiksel değerlendirmelerden bir kitap yazılır.

Bu anlamda hem akademik hem de meslek örgütü gözünden bakarak bu verilerin çok iyi irdelenmesi gerekmektedir. Konunun Türk Eczacılar Birliği tarafından sürekli gündemde tutulması büyük önem taşımaktadır.

Açıklanan taban puanlar ve kontenjanlara baktığımızda eczacılık fakültelerini kazanan öğrencilerin geçmiş yıllara göre çok daha düşük puanlarla yerleştiklerini ve başarı ortalamasının düştüğünü görmek mümkün.

Değerli Meslektaşlarım,

Eczacılık fakültelerinden mezun olan meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu kendi eczanelerini açmayı tercih ediyor ve Avrupa ülkelerinde de olduğu gibi Türkiye'de de mezun olan kişilerin büyük çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor.

Eczacılık fakültelerinden mezun olan meslektaşlarımızın serbest eczacılığın yanı sıra; akademilere, kamu kuruluşlarına ve  endüstriye yönlendirilmesi oldukça önemlidir. Aksi takdirde yıllar geçtikçe eczane açamayacak işsiz eczacı sayısı artacaktır.

Sevgili Meslektaşlarım,

Günümüz koşullarına baktığımızda, 2017-2018 eğitim yılında 2 bin 618 öğrencimizin mezun olduğunu görüyoruz. Bu öğrencilerin tahmini olarak yüzde 8'i 2013 yılı öncesi girişliler olup, bu arkadaşlarımızın 30 Mayıs 2012 yılında çıkartılan 6197 sayılı kanunun bazı maddelerinde değişiklik yapan 6308 sayılı yasaya takılmayan öğrenciler olduğunu biliyoruz.

Bu dönemde mezun olan arkadaşlarımız istedikleri takdirde, istedikleri yerde eczane açabilmektedir. Geriye kalan yüzde 92'lık kesimdeki genç meslektaşlarımız ise hastane veya eczanelerde bir yıl yardımcı eczacılık yaptıktan sonra eczane açabilmektedir.

Elimizdeki istatistiksel verilere baktığımızda ise, ülkemizde yıllara göre değişkenlik gösterse de ortalama 50-250 civarı "YENİ" eczane açıldığı görülmektedir. ( Nakil ve devirler bu sayıya dahil değildir.)

Ankara ve Kırıkkale için ise, 2016 yılında 72, 2017 yılında 66, 2018 yılında 29 adet yeni  açılış olmuştur. (Bu sayıya yeni bir yerde açılan eczane ve yeni mezun eczacı tarafından alınan devir eczaneler dahildir.)

Bu yıl fakültelerimize giren öğrenciler, 2023 yılında mezun olacak ve 2023 yılına geldiğimizde toplam eczacı sayısının 15 bin kişi daha artacağı ön görülmektedir. Yani 2018 yılı itibariyle yaklaşık 35 bin olan eczacı sayısı 50 binin üzerine çıkacaktır. (Bu sayı eczacı odalarına üye olacağı ön görülen tahmini kişi sayıdır.)

2018 yılı itibariyle ülkemizdeki eczacıların istatistiksel dağılımına bakacak olursak, 34 bin 870 eczacının 25 bin 896'sının serbest eczacı olduğunu görmekteyiz.

Kaynak: Türk Eczacılar Birliği - Sağlık İlaç ve Eczacılık İstatistikleri Yıllığı 2018

Avrupa ülkeleri arasında yapılan karşılaştırmaya göre de en çok eczaneye sahip birinci ülkeyiz, ikinci sırada ülkemizi Fransa takip ediyor.

Değerli Meslektaşlarım,

Eczacılık fakültesi sayısının artması ile bu fakültelerde verilen eğitimin kalitesinde de problem yaşanıyor. Bu problemin fakültelerde görev alan öğretim üyelerinin eczacı olmamalarından kaynaklandığını söylemek mümkün.

Derslerin uygulamalı olarak yapılması yerine, simülasyon yapılması ve bu yöntemle ilaç hazırlanması da eğitimin etkinliğini olumsuz etkileyecektir. Ülkemizdeki eczacılık fakültelerine baktığımızda Anadolu, Ankara, Ege, Gazi, Hacettepe, İstanbul, Marmara, Erciyes, Atatürk ve Yeditepe Üniversitelerinin Eczacılık Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği tarafından akredite edildiğini diğer üniversitelerin eczacılık fakültelerinin akredite olmadığını görüyoruz. Bu konuya özellikle dikkat çekilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konu daha önce dekanlar düzeyinde de değerlendirilip dillendirildiği bir konuydu.

AEO olarak, eczacılık fakültelerinin eğitim kalitesinin artırılması için fakültelerin taban puanlarının artırılması, kontenjanlarının azaltılması ve barajın 60 binin üzerine çıkarılması ile ilgili talebimizi de YÖK'e ilettiğimizi belirtmek isteriz.

Mesleğimiz için çok daha aydınlık gelecekleri görmek umuduyla…

Saygılarımla,

ECZ. SÜLEYMAN GÜNEŞ
ANKARA ECZACI ODASI BAŞKANI