14 Mayıs Konuşması

14 Mayıs Konuşması

Sayın Rektör Yardımcısı,

Sayın Dekanlarım, Dekan Yardımcılarım, Değerli Hocalarım

Değerli meslektaşlarım, kıymetli Öğrenci kardeşlerim hepinizi Ankara Eczacı Odası Yönetim Kurulu ve Yönetimsel Yapımızda bulunan Arkadaşlarım adına da saygıyla selamlarım

Bugün burada bilimsel eczacılığın 178. Yılını kutlama onurunu hep birlikte yaşıyoruz.

Ankara’da üç Eczacılık Fakültemiz mevcut; bu üç fakültemizde ülkemizde eczacılık mesleğine bilimsel olarak hem akademik bakımdan hem de etik ve etkili eczacı yetiştirme adına ilk üç sıradaki fakültelerdir.

Bunlardan Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 1960 yılında 2.Bölge Ankara Eczacı Odasının da birlikte olduğu bir çalışma grubu ile kurulmuş ve 1961-62 öğretim yılı ile eğitim ve öğretim sürecine başlamıştır.

Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ de 1967 yılında kurulmuş, bilimsel eczacılık adına eğitim ve öğretim adına hizmetini sürdürmeye başlamış ve bu yıl kuruluşunun 50. yılını kutlamaktadır.

Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi kuruluş süreci ile ilgili ayrıntıları daha önceden Fakültede yapılan kutlama töreninde biliyoruz. Ancak Gazi üniversitesinin bünyesine dahil olma adın bu yıl 35. Yılını kutlamaktadır ve bilimsel eczacılık adına da ülkemize hizmetini sürdürmektedir.

Ankara Eczacı Odasının 2016 yılında kuruluşunun 60.yılı doldu. Kuruluş kararı ile ilk Yönetim Kurulu tarihleri arasında farklı zamanlar olsa da resmi olarak ilk toplantı tutanak tarihi 6 Temmuz 1956 dır.  

60 yıldır eczane eczacıları, akademilerde görevli eczacıları, kamusal alanda görevli eczacıları ile birlikte mesleki anlamda eczacılarımıza ve eczacılık alanına hizmetini sürdürmektedir.

Ülkemizde hemen hemen bütün sektörlerde birtakım sorunlar ve sıkıntılar mevcuttur.

Bütün bunların yanı sıra ülke olarak ta bazı sorunlarımız mevcuttur.

Ülke içinde Terör denilen canavar onlarca yıldır başımızın belası.

Çevre ve diğer ülkelere baktığımızda neredeyse dost denilecek ülke yok.

Bunca karamsar tablo içerisinde Bilimsel Eczacılığın 178.yılı kutlamalarını yaptığımız şu günde sorunlar yumağını mesleğimizin her alanında da saya saya bitiremeyiz.

Bilimsel Eczacılığın kuruluşundan bu güne tüm eczacılık sektörlerinde sorunlarımız olmuştur. İşte bu yüzden bu güzel günde sorunlardan ziyade mesleki talep olarak birkaç olgudan bahsetmek daha anlamlı olduğunu düşünüyorum 

Teknolojinin ve elektronik sanayinin gelişimine bağlı olarak mesleğimizde de çok ciddi değişimler olmuş ve değişimlere bağlı olarak birtakım sorunlarda beraberinde gelişmiştir.

Akademilerimizde de çağa uygun teknolojik gelişimlerin yanı sıra Araştırma ve Geliştirmelerde beraberinde artarken harcama kalemleri ve uluslararası sempozyum ve kongrelere, bilimsel açılımlara katılım konusunda, gelişmişlik adına; üniversitelerimizin olanakları çerçevesinde katılım sağlanmasının psikolojik baskılarını hissetmek durumunda kalınmıştır. Kimi zaman Akademisyenlerimiz kendi olanakları ile ekonomik zorlanma pahasına da olsa uluslararası katılım sağlamışlardır.

Bu zorlanmalara karşılık yine de Fakültelerimiz kendilerini günün çağdaş teknolojilerine ayak uydurarak bilimsel eczacılığa hizmet etmiş ve edeceklerdir.

Sanayide eczacılarımızın çalışacakları alanlar var olmasına karşılık biz eczacıların boş bıraktığı alanlar diğer meslekler mensupları tarafından doldurulmuştur. Eczacılarımızın bu alanlara sahip çıkarak buralara yerleşmeli ve yerleşmeleri sağlanmalıdır.

Son dönemlerde resmi kurumlarda eczacı sayısı artmaya, artırılmaya başlanmıştır. Ancak dileğimiz bundan sonraki süreçte de eczacılara yönelik istihdam alanlarının artırılması ve buralara sadece eczacıların yerleştirilmeleri sağlanmalıdır.

Hastanelerde yatak sayısına bağlı olarak eczacı kadrosunun oluşturulması, işlevsel hale getirilmesi ve çalışma ortamlarının daha da iyileştirilerek yönetmeliklere uygun hale getirilmesi ve defans geliştirilmeye çalışılan Eczacılık Uzmanlık Sınavı sonrası görecekleri uzmanlık eğitimi sonrası uzmanlaşan klinik eczacılara ait kadroların oluşturularak ve arttırılarak hayata geçirilmesi önemlidir.

Akademilerimiz ve diğer kamusal alanlarımız dahil olmak üzere eczacı kontenjanlarımızın artırılması, maaş ve ekonomik durumlarının üst düzeylerde olmasını sağlayacak şekilde iyileştirilmesi ve en az bunlar kadar da önemli olan; bürokratlar içerisinde eczacıların en üst düzey yöneticileri içerisinde kadro ve sayısının artırılması beklentilerimiz içerisindedir.

Eczane eczacılarının sorunları ise oldukça fazladır. En başta da ekonomik sorunlar gelmektedir.  Sorunlarımızı saymaya kalkacak olursak çokça zaman alır zaten burada bulunan bulunmayan tüm meslektaşlarımız her ortamda sorunlarımızı biliyor ve dillendiriyoruz.

Fakat dillendirmeden geçemeyeceğim iki olguyu belirtmek isterim. Yaklaşık 3-5 yıldır dillendirdiğimiz ancak son günlerde her ne oldu ise rafa kaldırdığımız Meslek Hakkı ve Nöbet hakkını dillendirmem gerekiyor. Bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemde de bizlere bu haklarımız otorite tarafından verilir. Bunun içinde çatı meslek örgütümüz ile akademilerimizin ortak çabaları ile bu iki olgu ve yanı sıra enjeksiyon yapma yetkisi gibi birtakım haklar Umuyor ve diliyorum beraberinde verilir.

2002 yılına kadar ülkemizde 7-8 tane eczacılık fakültesi varken ve 2001-2002 döneminde 4000 civarı öğrenci okurken bugün eğitim sürdüren 37 eczacılık fakültesi var bunlar da  9000 in üzerinde öğrenci eczacılık fakültesinde okumaktadır.

Son birkaç yılda eczacılık fakültesinden mezun olan öğrenci sayısı yıllık 1000-1300 civarındadır. Buda gelecekte emperyalist güçlerin diğer alanlarda olduğu gibi mesleğimizde de zincir eczane oluşumu adına tezgahlarının önünü açmaktadır.  İşte bu tezgahın önünü tıkamak adına eczacılık fakültelerine alınacak öğrenciler için taban puanın oldukça yukarılara çekilmesinin ve hatta fakültelere alınacak öğrenci kontenjanının minimum seviyenin bile altında olması sağlanmalıdır. Bunun için tüm meslek örgütümüzün her bir birimi, eczacılık fakülteleri dekanlarımızın bu konudaki çalışmalarına katkıda bulunulmalıdır. AEO da dekanlarımızdan bu konuda gelecek her çağrıda yanlarında olduğumuzu bilmelerini arzu ederim.

Bu talep ve dileklerimi dillendirdikten sonra  

Buradan kuruldukları ilk günden itibaren günümüze kadar idari olsun olmasın ülkemize ve Ankara’mıza hizmetini sürdürmüş eczacılık fakültelerimizin ve eczacı odamızın hayatta olan ve olmayan tüm kadrolarında görev yapmış emekleri geçmiş olan herkese huzurunuzda yapmış oldukları çalışmalarından dolayı; mesleğimize yapmış oldukları hizmet ve katkılarından dolayı teşekkürü borç bilirim.

“ İlim tercüme ile olmaz, inceleme ile olur. İlim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanayi nerede varsa, gidip öğrenmeye mecburuz” demiş Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk

İnsan denilen canlı hayatta var olduğu sürece sağlık alanının vazgeçilmezi olan eczacılığın ve eczacının da var olacağı gerçeğinden hareketle Bilimsel Eczacılığın 178. Yılımızı ve 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyor saygılarımı sunuyorum.

ECZ. SÜLEYMAN GÜNEŞ
BAŞKAN