7 Haziran'ın Ardından

7 Haziran'ın Ardından

2014 - 2015 öğretim yılının sona ermesi nedeniyle Ankara' da bulunan eczacılık fakülteleri mezuniyet törenlerini gerçekleştirmişlerdir.

Türkiye genelinde 49 eczacılık fakültesi resmi olarak kayıtlarda görülmektedir. Bunlardan 38 tanesi devlet, 11 tanesi de vakıf üniversitesi bünyesinde olup, toplamın 3 tanesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bünyesi içerisindedir.

Mevcut görülen eczacılık fakültelerinin tamamında eğitim yapılmakta olup, kimileri sadece tabela üniversitesi olarak görülmektedir.

Ancak eğitim veren bazı eczacılık fakültelerinde görevli bulunan eğitmenler eczacı olmayan başka sektörlerden görevlendirilen kişilerdir. Eczacı olmayan, eczacılıktan eğitim almayan eğiticilerin ne denli başarılı eczacı, etik eczacı, sorunlar ve bilime hizmet edecek eczacı yetiştireceği de tartışılır. Bu yüzden ileriki süreçte bu fakültelerin kapatılması için TBMM bünyesinde ciddi çalışmalar yapılmalı, TEB-Akademiler akreditasyon konusunda ciddi çalışmalar yaparak, akredite olamayan fakülteleri de öğrenci yetiştirmemeleri konusunda çalışma gerekmektedir.

Ankara'da bulunan eczacılık fakültelerinin üçü de akreditasyonunu almış, ülkemizin önde gelen güzide okullarıdır.

Mezuniyet törenlerine katılım sağlayarak yeni mezun meslektaşlarımızın mutlu günlerini paylaştık ve kendilerine meslek hayatları boyunca başarı dileklerinde bulunduk.

12 Haziran 2015 Cuma günü AEO bünyesinde bir ilki "Kamu Eczacıları Çalıştayı" nı gerçekleştirdik. Ankara İli sınırları içerisinde kamuda çalışan ancak eczacı odasına üye olsun olmasın tüm meslektaşlarımızın katılımına açık tuttuk.

Yapılan panel sunumu ve çalıştayı takip eden raporlama sunumunda, kamuda çalışan meslektaşlarımızın görev alanları, görev tanımlamaları, görevsel sorunları ve sıkıntıları ile maddi ve manevi tüm problemler ayrı ayrı dillendirilerek rapor haline getirilmesi sağlandı.

Çalıştayda Akademi, TİTCK, SGK, Kamu Hastaneleri ve İl Sağlık Müdürlükleri bünyesinde çalışan meslektaşlarımız ayrı ayrı çalıştay gruplarını oluşturdular ve herbir grup kendi alanları ile ilgili raporların oluşumuna destek verdiler.

Sorular, sorunlar ve çözüm önerilerinin kaleme alındığı rapor üzerinde son detayların değerlendirilmesinin ardından bir kitapçık halinde TBMM vekillerimize, ilgili Bakanlara, Kurum Başkanlarına, Daire Başkanlarına, Hastane Başhekim ve başeczacılarına, TEB' e ve Bölge Eczacı Odalarına iletilecektir.

Çalıştayda ve mezuniyet törenlerinde yaptığım konuşmalarda; mesleki sorunlarımızın olduğu; bu sorunların birlik, beraberlik ve mesleki dayanışmalarla çözülebileceğini; bunun yerinin de meslek örgütü çatısı altında olabileceğini, bir isek, bütün isek başarılı olabileceğimizi aksi takdirde başarma şansımızın minimum olduğunu dillendirerek; ülkenin hangi ilinde ve hangi kulvarında görev yaparsak yapalım eczacı odalarına mutlaka üye olunması gerektiğini dile getirdim.

Mayıs ayı içerisinde yoğunluklu AEO çalışmalarının yanı sıra TEB yapısı içerisinde gerçekleştirilen SGK Protokol çalıştayına ve Başkanlar Danışma Kurulu Toplantılarına katılım sağladık. Çalıştaya Ankara Eczacı Odası'nın SGK Protokolü ve SUT ile ilgili görüş ve önerilerini içeren bir de kitapçık hazırlayarak bu kitapçığı çalıştaya katılan katılımcılara verilmesini sağladık ve ayrıca görüş ve önerilerimizi sözlü olarak aktardık.

TEB tarafından daha sonra çalıştay ve protokol komisyonunun yapmış olduğu çalışmalar neticesinde taslak protokol metni oluşturulmuş ve son yapılan danışma kurulu toplantısında sunmuştur. Yapılan sunumu irdelediğimizde AEO'nun sunmuş olduğu kitapçıktaki 22 adet önerimizden 15 tanesinin bu raporda yer aldığı görülmektedir.

7 Haziran Pazar günü TBMM' de görev yapacak Milletvekilleri seçimi gerçekleştirildi. Tek partili yönetimden koalisyon ile yönetilecek bir siyasi tablonun ortaya çıktığı hepimiz tarafından bilinmektedir. Oluşan bu tablo sonucu TBMM' deki dört partiden bir şekilde ülkemizi yönetecek hükümeti kurmaları beklenmektedir.

Kurulacak olan bu hükümetin Atatürk'ün çizdiği Cumhuriyetin kuralları içerisinde demokratik, özgür, insanın temel hak ve hürriyetlerinin korunduğu sosyal adaletin olduğu bir yönetimle ülkemizi ekonomiksel yönden de ileriye götüreceği bir yapı oluşmasını beklemek hakkımızdır.

Yeni kurulacak hükümet ile muhtemelen bürokraside yeniden şekillenecek ve yetkilendirilecektir. Bu geçen sürecin de devletin çarksal döngüsünde bir ağırlaşma olduğuda bilinmektedir. Çarkın normal dönme ivmesine ulaşması için bir an önce hükümetin şekillenmesi halkımız tarafından beklenmektedir.

Bu nedenle de beklenilmektedir.

Yukarıda bahsettiğim nedenle de 30 Haziran itibariyle sona erecek olan SGK Protokolünün de yenilenememesi bu yüzdendedir. Protokol de yetkili bütün merciiler yetkisizmiş gibi davranış gösterebilir ve imza atmaktan imtina edebilir görüntüsü vermektedir.

İşte bu yüzden en son gerçekleştirilen Başkanlar Danışma Kurulu'nda SGK Protokolünün şu aşamaya kadar imzalanmamış olması, bundan sonra da imzalanmasının zaman alacağı değerlendirilerek tarafımca bir defaya mahsus olmak üzere ve en az 3 ay ötelenerek geçici protokolün imzalanması dile getirilmiştir.

Hepimizin de bildiği gibi Kamu ile yapılan görüşmelerde doğrudan doğruya imza yetkisi TEB' e verilmiştir. TEB ile yapılan görüşmeler dikkate ve öneme alınmaktadır. Odaların bu konuda yetkisinin olmadığı bilinmektedir. Eczacı odaları sadece TEB' e görüş ve önerilerini aktarmakta ve nihai kararları (TEB-Kurumlar arası ilişkilere göre) uygulanmaktadırlar.

Görünen odur ki 23-25 Temmuz arasında Samsun' da yapılacak olan Bölgelerarası Toplantının gündemini yine SGK Protokolü ve SUT oluşturacak olup; AEO olarak bu toplantıya katılım sağlanacak görüş ve önerilerimiz her zaman olduğu gibi bir kez daha orada katılımcılar ve TEB' e yazılı materyaller ve sözlü olarak aktarılacaktır.

Bu arada oda sıralı dağıtım ünitesi aracılığı ile eczanelerimize kan ürünü ve diyaliz solüsyonu reçeteleri dağıtımı yapıldığı hepimiz tarafından bilinmektedir.

Sıralı dağıtımdaki bu ürünlerin reçeteleri TL tutarı belirlenmiş bir kota karşılığı ve sırası gelen eczanelere Odamız aracılığı ile okunmaktadır.

Sıralı dağıtım sistemi ve muhasebeleşme ile ilgili detayları öğrenmek, sistemi görmek ve irdelemek isteyen her meslektaşımızın incelemesine açık olduğunu da bildirmek isterim.

"Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir." der.  Mustafa Kemal ATATÜRK

Önümüzdeki sürecin gerek toplumumuz için gerekse de mesleğimiz için çok farklı olgular yaşanacağı gerçeğinden hareketle; tüm iyi ve güzel olan her olgunun, her davranışın ülkemiz ve mesleğimiz için gerçekleşmesini diler, saygılarımı sunarım.

ECZ. SÜLEYMAN GÜNEŞ
BAŞKAN